Bu noktada akıllara gelen bir soru vardır. Yılan zehri insanları öldürürken, zehir dolu bir yılanın kendisini nasıl öldürmez?
Gelin, bu sorunun cevabını verelim.
Yılan zehri esas olarak proteinlerden oluşur.
Bu zehirlerin büyük çoğunluğu, tıpkı fasulye ve ette bulunan proteinler gibi midede parçalanır. Başka bir ifadeyle, protein bazlı bir zehri yemek çok zararlı olmaz çünkü midede etkisiz hâle gelir.
Fakat bu zehir, bir şekilde midenizi atlattıysa veya başka bir şekilde kan dolaşımınıza girdiyse, toksinler parçalanmaz ve organlarınıza kanama şeklinde ciddi bir hasar vermeye başlar.
Aynı şey, yiyeceklerini yemeleri açısından yılanlar için de geçerlidir.
Bu protein zehirleri, doğal savunmanın yanı sıra avlarını zayıflatmak ve sindirmek için işlev görür. Bu nedenle yılanlar, yiyeceklerini yediklerinde kendi zehirlerine maruz kalırlar.
Fakat başka bir hayvanı yediklerinde, yiyeceklerini sindirirken bu protein parçalama süreciyle kendi zehirlerini etkisiz hâle getirebilirler.
Yılanlar, onu sindirim kanallarında parçalamanın dışında, kendi zehirlerine maruz kalmayı önlemek için vücutlarındaki bazı bezleri uyarırlar. Bu sebeple maruz kalma seviyeleri oldukça düşüktür.
Bu da çoğu araştırmacının, yılanlar evrimleştikçe kendilerini kendi özel zehir karışımlarından korumak için antikorlar geliştirdikleri inancına yol açmıştır.
Ayrıca araştırmalar, aynı türden yılanların eş veya bölge için savaşırken genellikle zehirli saldırılarını kullanmadıklarını göstermiştir.
Özetle yılan zehrinin zehirle dolu yılanı öldürmemesinin nedeni, yılanın kendi özel zehir karışımından korunmak için antikorlar geliştirmiş olmasıdır. Ayrıca zehir, yılan onu yediğinde midesinde parçalanır ve bu da yılanın vücudunun geri kalanını etkisi altına almamasını sağlar.